Kadınların üreme sağlığını olumsuz etkileyen çikolata kistlerinin ciddiye alınmasında yarar var.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, her 6 kadından birinde görülen bu önemli konuda merak edilen soruları yanıtladı.
- Çikolata kistleri tüp bebek tedavisi öncesi mutlaka alınmalı mıdır?
Hayır
-Çikolata kisti öyküsü varlığı tüp bebekte gebe kalmak açısından bir olumsuzluk mudur?
Hayır
-Çikolata kisti öyküsü varlığı, oluşan gebelikte, eve canlı bebekle gitme ihtimalini düşürür mü?
Hayır
-Tüp bebek tedavisi sırasında çikolata kisti olması, sonuç üzerine bir olumsuzluk yükler mi?
Hayır
Çikolata kisti (endometriozis) nedir?
Rahim içini döşeyen endometrial hücrelerin rahim dışında yerleşerek üremesidir. Genellikle 35 yaşın üzerindeki kadınlarda görülür. Nedeni tam olarak belli değildir. Kadınlarda adet kanaması rahim iç tabakasını döşeyen hücrelerin dökülmesi ile olur. Bu hücrelerin bir kısmı da geriye doğru giderek tüplerden karın boşluğuna dökülür. Genelde bu hücreler vücudun bağışıklık mekanizmaları tarafından yok edilir. Ancak bazı kadınlarda bu mekanizmalar iyi çalışmaz ise ya da muhtemelen genetik yatkınlık ile endometrial hücreler karın zarı üzerine yerleşebilirler.
Çikolata kistinin görülme sıklığı nedir?
Üreme çağındaki kadınların yüzde 15’inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çekenlerin ise yüzde 30’unda çikolata kistine rastlanıyor.
Bu hastalık neden halk arasında çikolata kisti olarak isimlendirilir?
Kistlerin içindeki sıvının rengi çikolata rengine benzediği için böyle isimlendiriliyor.
Çikolata kistinin belirtileri nelerdir?
Çikolata kistinden etkilenen hastaların hekime başvuru şikâyetleri ağrı, kısırlık ve kitledir. Bazen de hiçbir şikâyet olmaksızın rutin jinekolojik kontrollerde çikolata kistleri fark edilebilirler. En önemli şikayetler, kasık ve karın alt kısmında görülen ağrıdır.
1. Adet ağrısı
2. Adetten bağımsız ağrı
3. Cinsel ilişki sırasında ağrı
4. Kısırlık
Çikolata kisti vücudun hangi organlarını tutar?
Çikolata kisti hastalığı en çok yumurtalıkları ve karın zarını tutar. Bunun dışında rahim ve makat (kalın bağırsağın son bölümü) arasına yerleşebilir. Ağrılı tuvalete çıkmaya neden olabilir.
Çikolata kistleri ilerler mi?
Hastalık genelde ilerleyici bir karakter gösterir ve yaygınlığı ancak laparoskopi ile anlaşılır. 4 evrede sınıflandırılır; Evre I, 2,3, ve 4. evreleme için laparoskopi şarttır. Laparoskopi esnasında, gözlenen çikolata kisti odaklarına, yapışıklık, kitle varlığı ve büyüklüğü ile makat-vajen arası boşluğun kapalılığına göre evrelendirme yapılır. Evre I’de karın içinde sadece milimetrik çikolata kistleri var iken, Evre 4’de yaygın çikolata kistleri ve yaygın yapışıklıklar olabilmektedir.
İleri evre çikolata kistleri kısırlığa yol açar mı?
İleri evre dediğimiz Evre 3 ve Evre 4’de her iki tüp-yumurtalık anatomik ilişkisini bozacak yapışıklıklar gelişmesi nedeni ile kısırlık gelişebilmektedir. Erken evre (Evre I, II) çikolata kisti görülen hastalarda ise, tüp ve yumurtalıklar arasında yapışıklık olmasa dahi, bazı sitokin dediğimiz maddelerin artışı nedeniyle, yumurta, sperm ve veya embriyo üzerine olası olumsuz etki nedeniyle gebe kalmakta sıkıntı görülebilmektedir.
Çikolata kistleri nasıl tedavi edilir?
Çikolata kistleri varlığında eğer ağrı şikayeti ön planda ise ve kişinin hayat kalitesini olumsuz etkiliyorsa ameliyat edilmesi düşünülebilir. Ayrıca, ultrasonografi ile %90 duyarlılıkla çikolata kisti tanısı doru konabilmektedir. Eğer ultrasonografi sırasında, kanser endişesi yaratacak bir görünüm var ise de ameliyat yapılması düşünülebilir. Aksi takdirde, her ameliyat, en iyi ellerde uygulansa dahi, sağlıklı yumurtalık dokusuna zarar verici olabileceği için ameliyat yapılmasını önermemekteyiz. Endometrioma kistlerinin kapalı ameliyat (laparoskopi) ile alınmalarının, açık ameliyata göre bazı avantajları vardır. Bunlar;
1. Laparoskopi çoğu zaman ayaktan yapılabilen bir ameliyattır;
2. Ameliyat sonrası ağrı daha az olur;
3. Kesi büyüklükleri 0.5-1 cm olduğu için kozmetik olarak daha iyi netice verir;
4. İşe geri dönme zamanı daha kısadır.
Çikolata kisti ameliyatı sonrasında, hastayı bekleyebilecek iki olumsuzluk bulunmaktadır. Bunlardan biri yumurtalık rezervinde azalma olması, diğeri de ameliyata bağlı olarak yumurtalık etrafı yapılarda yapışıklık olmasıdır. Bu nedenle yetkin ellerde yapılmayan ameliyatlardan sonra, bu olumsuzlukların görülme riski artabilecektir.
Yumurtalık içindeki çikolata kistleri kansere yol açar mı?
Yumurtalık içindeki çikolata kistleri hemen daima iyi huyludur. Pratik olarak bu kistlerin çeperinde kanser olma ihtimali binde 4-6 düzeyindedir yani çok düşüktür. Bu kistlere vajinal ultrasonografi ile tanı yüzde 90 üzerinde konulur. Bu nedenle biz, kistleri büyüklüklerinden bağımsız olarak, kanser endişesi ile ameliyat etmemekteyiz.
Çikolata kistleri ameliyat edildikten sonra hasta gebe kalabiliyor mu?
Kapalı ameliyat yöntemleriyle yumurtalık içindeki çikolata kistlerinin alınmasından sonra 1 yıl içinde hastaların yüzde 50’si kendiliğinden gebe kalır.
Çikolata kisti olan hasta ameliyata rağmen gebe kalamaz ise ne kadar süre sonra tüp bebeğe yönlendirilmelidir?
1. Ameliyattan sonra 1 yıl içinde gebelik elde edilememiş ise bu durum başarısızlık olarak kabul edilir ve hasta tüp bebeğe yönlendirilmelidir.
2. Kadın yaşı 38 üzerinde olmasında da tüp bebek tercih edilmelidir.
3. Hastanın gebe kalamama süresi 3 yıldan fazlaysa yine tüp bebek düşünülmelidir
4. Çikolata kisti olan kadının eşinde sperm problemi varsa tüp bebek ilk tercih olabilir
5. Laparoskopi sırasında hastanın her iki tüpünün etrafında yaygın, kalın yapışıklık varlığı söz konusu ise yine tüp bebek akla gelmelidir. Bu yapışıklıklar laparoskopi ile açılsalar bile laparoskopi sonrası tekrar oluşma riskleri fazladır.
Çikolata kistleri tedaviye rağmen tekrarlayabilir mi?
Çikolata kistleri tekrarlayabilen bir hastalıktır. Olguların yarısında cerrahi işlemi takiben hastalık tekrarlayabilir.
Çikolata kisti olan hastalarda tüp bebek tedavisi öncesi kistlerin alınması gerekli midir?
Daha önce de bahsettiğim gibi, her türlü yumurtalık operasyonunda, her ne kadar dikkatli olunsa da sağlıklı yumurtalık dokusunda ve dolayısı ile yumurtalık rezervinde azalma riski olabilmektedir. Bu nedenle, ben kendi pratiğimde, eğer hastanın çok belirgin bir ağrı şikayeti yok ise ve çok büyük, teknik olarak yumurta toplamaya engel olabilecek çikolata kistleri yok ise operasyon yapmadan tüp bebek uygulaması yapmayı tercih etmekteyim. Bu kapsamda, uluslararası rehber kılavuzlarımız da 4 cm’nin altındaki çikolata kistlerine dokunulmamasını tavsiye etmektedirler.
Kendi hastalarımıza da bu kapsamda baktığımızda, tüm hastalarımızın içerisinde, çikolata kisti olan 843 hastamız olduğunu gördük. Bu hastaların sonuçlarını incelediğimizde, çikolata kisti olmayan, benzer profildeki diğer hastalar ile karşılaştırdığımızda, gebelik, düşük ya da canlı doğum oranları arasında fark olmadığını gördük. Yani diğer bir değişle, çikolata kisti öyküsü varlığı, hastanın tüp bebek tedavisi sırasında kisti olsun ya da olmasın gebe kalma oranlarına ilave bir olumsuzluk yüklememektedir.
Yine hastalarımızı incelerken, çikolata kisti öyküsü olan 843 hastamızdan, 360’ının daha önce opere oldukları için, tüp bebek tedavisi sırasında kisti bulunmamakta idi. 483 hastanın ise tüp bebek tedavisi sırasında çikolata kistleri vardı. Tedavi sırasında kisti olan 483 hasta ile, hiç çikolata kisti öyküsü olmayan, benzer profildeki hastaları karşılaştırdığımızda, yine gebelik, düşük ve canlı doğum oranları arasında fark olmadığını gördük.
Bu sonuçlar da göstermektedir ki, tüp bebek yapılmasına karar verilmiş, çikolata kisti bulunan hasta grubunda, kistin bizzat kendisi ne gebe kalınabilirlik ne de gebeliğin devamı açısından bir olumsuzluk yüklememektedir.
14 Mayıs 2013 / Mynet (Web Haber)