20 Ocak 2012 / Posta Gazetesi
YAŞ İLERLEDİKÇE GEBE KALMA ORANI DÜŞER
Anatolia Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Hakan Yaralı, günümüzde ileri yaşlarda çocuk sahibi olma arzusu ile başvuran çift sayısının arttığını bildirdi. Bunun nedenlerinin eğitim, kariyer kaygısı ve ya maddi nedenlerle çocuk sahibi olmanın ileri yaşlara ertelenmesi ya da boşanma oranlarının artmasıyla ileri yaşlarda yapılan evliliklerin olduğunu anlatan Yaralı, bayan yaşı ilerledikçe gebe kalma oranlarının düştüğünü söyledi. Yaralı, 25 yaşın altında gebe kalmakta sıkıntı oranının yüzde 7’ler civarında iken, bu oranın 35-39 yaşta yüzde22’ye ve 40-44 yaşlarında yüzde 29’lara çıktığını belirtti.
YUMURTALIK REZERVİNİN ÖNEMİ
Yaralı, sözlerine şöyle devam etti:
“Yumurtalık rezervi bir bayanın yumurtalıklarının uyarım sonucu çoklu yumurta üretebilme potansiyelidir. Erkeklerde ergenlik sonrası yaşam boyu yeni sperm üretilse de bayanlarda fizyoloji daha farklıdır. Bir kız çocuğunun anne karnındayken her iki yumurtalığında toplam 7 milyon yumurta var iken, doğumda bu sayı 1 milyona düşmekte, adet görmeye başladığında 300 bin, 35 yaşında 25 bin civarında olmakta ve ardından da hızla yumurta sayısı azalmaktadır ve yeni yumurta yapabilme şansları olmamaktadır. Bu nedenle 35 yaşından, özellikle 40 yaşından sonra yumurtalık rezervi belirgin olarak azalmakta, gebe kalma ihtimali düşmektedir. Yaş ilerledikçe yumurta kalitesi de azalmakta ve kromozomal anomalili yumurta üretimi riski artmaktadır. Bu nedenle düşük riski 25 yaş altında yüzde10 civarında iken 35-39 yaş aralığında yüzde18’e ve 43-44 yaşında yüzde 60-70’lere çıkmaktadır.”
İLERİ YAŞ EVLİLİKLERİ
35 yaş altında gebeliği elde etmek için beklenilen sürenin korunmasız 1 yıl düzenli cinsel ilişki olduğunu dile getiren Yaralı, “38 özellikle 40 yaşından sonra bu süreyi 6 aya indirmekteyiz. Aşılama yöntemi ile 35-40 yaş aralığında gebelik şansı yüzde 10 iken, 40 yaş üstünde bu oran yüzde 5’e kadar düşmektedir. Bu nedenle 38-40 yaş sonrasında aşılamayı tercih etmiyoruz. 40 yaş üstünde tüp bebek ile gebelik elde edilme ihtimali, diğer yöntemlere göre daha yüksek olmakta, ancak bu oran da yüzde 20 civarında kalmaktadır” diye konuştu.
GENÇ YAŞTA REZERV DÜŞÜKLÜĞÜ OLABİLİR Mİ?
Bir başka hasta grubunun genç yaşta olmasına rağmen over rezervi düşük olan hastalar olduğunu dile getiren Yaralı, “Ailesinde erken menopoz öyküsü olanlar da, çikolata (endometrioma) kisti varlığı, yumurtalıktan kist alınma operasyonu geçirilmiş olması ve ağır sigara içimi olan bayanlarda düşük over rezervi görülme riski artmaktadır” dedi.
HASTALAR NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Anatolia Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr.Hakan Yaralı, yumurtalık rezervi düşük ve özellikle 38-40 yaş üzerindeki hastalar da tüp bebek tedavisinin itina ile yapılmasının büyük önem taşıdığını anlattı. Bu hastalarda, yani tüp bebekle dahi gebelik şansı düşük olan zor hasta grubunda tüp bebek merkezi seçiminin büyük önem taşıdığını söyleyen Yaralı, hastaya uygun ilaç tedavi protokolü ve dozunun uygulanmasının, altın değerindeki yumurtaların laboratuar ortamında en uygun şekilde muamele edilmesinin ve mikroenjeksiyon yöntemi ile elde edilen embriyoların nazik bir şekilde rahime transferinin bu hastaların olası şanslarını en iyi şekilde kullanmalarını sağlayacağını kaydetti.
