Polikistik över sendromu tespit edilen kadınlarda yumurtlama seyrek ya da hiç olmadığı için gebe kalma sorunu yaşanıyor. Ancak gelişen tedavi teknikleriyle PCOS hastalarının çocuk sahibi olmaları sağlanabiliyor Polikistik över sendromu (PCOS), kadınlarda en sık rastlanan hormon bozukluğu. Prof Dr. Hakan Yaralı, hastalığa bağlı artmış metabolik riskler konusunda uyarıyor: "Polikistik över sendromlu kadınlarda uzun dönemde bazı artmış metabolik riskler vardır. 40'lı yaşlar ve sonrasında şeker hastalığı riski kesin olarak, PCOS'li olmayan olgulara göre artıyor. Bu hastalarda yüzde 40 civarında gizli şeker, yüzde 68 olg'udaysa tip 2 diyabet sıklığı söz konusudur.
Ayrıca, kesin olmamakla birlikte hipertansiyon ve koroner kalp hastalığı riskleri de artmaktadır." PCOS'LU KADINLARDA GÖRÜLEN METABOLİK SENDROM Araştırmada incelenen kadınların yüzde 6.1'inde metabolik sendrom saptanırken, polikistik över sendromu saptanan kadınlarda bu oran yüzde 10'u buldu. Prof Dr.
Hakan Yaralı, metabolik sendromun belirtilerini anlattı: "Karın çevresinin 88 cm.'yi geçmesi, kan trigliserit düzeyinin 150 mg./dl üzerinde olması, kan HDL (iyi huylu kolesterol) düzeyinin 50 mg./dl altında olması, kan basıncının 130/85 mm./Hg üzerinde olması, açlık kan şekerinin 100 mg./dl ve üzerinde olması. Metabolik sendromun en önemli yanı damar sertliği, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, karaciğer rahatsızlıkları ve pıhtılaşma rahatsızlıkları gibi pek çok sorunu beraberinde getirmesidir." RAHİM İÇ TABAKA KANSERİ RİSKİ PCOS hastalarının karşılaştıkları sıkıntıların en başında seyrek adet görme ya da hiç adet görmeme geliyor. Adet düzensizliklerinin ihmal edilmesi durumunda rahim iç tabakasında kalınlaşma ve rahim iç tabaka kanseri gelişebiliyor. Prof. Dr.Hakan Yaralı, "Bu nedenle adetleri düzenlemek amacıyla sadece progesteron içeren ilaçlar ya da düşük doz doğum kontrol ilaçlarını hastalarımıza öneririz" diyor.
TUP BEBEK TEDAVİSİ Polikistik över sendromu tespit edilen kadınlarda yumurtlama seyrek ya da hiç olmadığı için gebe kalma sorunu yaşanıyor. Ancak gelişen tedavi teknikleriyle PCOS hastalarının çocuk sahibi olmaları sağlanabiliyor. "Hastalarımıza ilk önerimiz; eğer mümkünse kilo vermeleridir" diyen Prof. Dr. Hakan Yaralı tıbbi tedaviyi değerlendirdi:
İLK SEÇENEK: "Tıbbi tedavide ilk seçenek olarak klommifen sitrat etken maddeli bir ilaçtır. Kullanımı kolay ve fiyatı ucuzdur. Bu tedaviyle 6 ayda yüzde 80 yumurtlama, yüzde 40 gebelik elde ediliyor.
İKİNCİ SEÇENEK: Bu seçenek düşük doz günlük iğne tedavisidir.
Bu seçenekle tedavi ayı başına yüzde 95 yumurtlama, yüzde 20-23 gebelik elde edilir. Günlük iğne tedavisine yanıt alınmayan vakalarda 3'üncü basamak olarak tüp bebek tedavisi yer alıyor.
PCOS'lu hastaların tüp bebek performansını değerlendirmek amacıyla yaptığımız çalışmada PCOS'nun mikroenjeksiyon işlemi sonrası döllenme oranları üzerinde olumsuz etkisi bulunmadığı, bilakis döllenen yumurta sayısının erkeğe bağlı kısırlık olgularıyla karşılaştırıldığında daha fazla olduğu ve PCOS'lu olgularda transfer edilen embriyo kalitesinin daha iyi olduğu belirlenmiştir." Rahim iç tabaka kanseri gelişmiş hastalarda da çocuk sahibi olma umudu bitmiş değil. Yaralı, 3 ya da 6 aylık yüksek doz prog'esteron tedavisi sonrası tüp bebek uygulamasında fayda görüldüğünü belirtiyor.