Bu yazımızda tüp bebek tutmama nedenleri, tutma olasılığı, tüp bebek tutma şansını artırma gibi konuları detaylarıyla anlatacağız. Öncelikle tüp bebekte tutmama nedenlerinde karşımıza çıkan hususlara bakalım.
TÜP BEBEK TUTMAMA NEDENLERİ
Tüp bebek tedavilerinde tutmama nedenlerini incelerken karşımıza çok fazla parametre çıkar. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Kadın Yaşı
- Kadının Yumurtalık rezervi
- Sperm Kalitesi
- Embriyo Kalitesi
- Uygun Rahim içi Ortam
- Hidrosalpenks varlığı
- Embriyo transferinin zorluğu
Kadın Yaşı
Tüp bebek tedavisi sonrasında elde edilecek başarı oranı çiftin bireysel özelliklerinden ve nakledilen embriyodan etkilenmektedir. Kadın yaşı gebelik oranları açısından en önemli belirleyicilerden biridir.
Tedavi yapıldığında kadın yaşı ne kadar genç olursa, yumurtalık rezervi o derece korunaklı olmakta ve aynı zamanda üretilen yumurtanın ve dolayısı ile embriyonun sağlıklı olma ihtimali artmaktadır.
38 özellikle 40 yaştan sonra tüp bebek tutma ihtimali düşmeye başlamaktadır. Kadın yaşı arttıkça yükselen kromozomal anomali riskinden korunmak için özellikle kadın yaşı 40 yaş üstü olan çiftlerde tüp bebek tedavisine ilaveten preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) yı da bir seçenek olarak sunabilmekteyiz.
Genetik tarama sayesinde, kromozomal olarak normal olan embriyoya ulaşılırsa, artık yaşın önemi kalmaz ve canlı doğum oranları %60’lara kadar yükselebilir.
Kadının Yumurtalık Rezervi
Tüp bebek tedavisinde rezerv düşüklüğü de tutmama nedenleri arasında sayılabilir. Rezervi düşük olan olgularda, başarı getirecek embriyoyu seçme şansımız da sınırlı olmaktadır. Öte yandan, rezerv sadece yumurta sayısının bir belirtecidir. Yumurta kalitesini göstermez.
Bu nedenle rezervi düşük olan kadınlarda tüp bebek tedavisinde rezerv azlığı nispetinde tedavinin iptal edilme ihtimali artsa da embriyo transferine ulaşıldıktan sonra gebelik şansı benzer kalitede embriyo nakledilen rezervi normal ya da yüksek olan kadınlarla benzer olacaktır.
Sperm Kalitesi
Elbette ki sperm kalitesi de embriyo kalitesine etki eden faktörlerden biridir. Ancak özellikle ağır erkek infertilitesi olmayan olgularda mikroenjeksiyon yapacağımız sperme karar verirken yalnızca motilite ve morfolojisine bakarak karar verebilmekteyiz.
Sperm dna fragmantasyon oranına tedavi öncesinde bakmanın bir yararı yoktur. Bunun temel nedeni, sperm parametrelerinin farklı zamanlarda farklılık göstermesidir. Çünkü testislerde üretilen spermlerin olgunluk aşamalarını tamamlayarak ejekülasyon olarak dışarı çıkma süreçleri 72 günü bulmaktadır. Yani ejekülasyonda baktığımız sperm, aslında 72 gün önce testislerde üretilen spermdir.
Dünyanın her yerinde mikroenjeksiyonda kullanılacak olan sperme karar verirken yalnızca motilite ve morfoloji baz alınmaktadır. Dna bakılan spermde kullanılan kimyasallar embriyoya zarar verdiği için mikroenjeksiyon için sperm seçilirken bu teknik kullanılamamakta ve bu nedenle de sperm dna fragmantasyonuna bakmanın yararı bulunmamaktadır.
Embriyo Kalitesi
Embriyonun kalitesiz olması da tüp bebek tutmama nedenleri arasındadır. Transfer yapıldığı günkü embriyonun kalitesi, gebelik oranları açısından oldukça belirleyici olmaktadır. Embriyo transferi yumurta toplamadan 3 ya da 5 gün sonra yapılmaktadır.
Biz kliniğimizde embriyo transfer gününe karar verirken 2. Ya da 3. Gün yaptığımız embriyo kalite değerlendirmesinde, eğer hastamızın hak ettiği embriyo sayısından en az 1 tane daha fazla kaliteli embriyosu varsa 5. Güne yani blastokist aşamasına kadar embriyoları takip etmeyi tercih etmekteyiz. Ancak sayı ya da kalite blastokist takibine gitmeye uygun değilse 3. gün transfer yapmaktayız.
3. Gün kaliteli olan embriyoların ancak %60’ı 5. Gün embriyosuna dönüşebildiği ve sadece %40’ı ise kaliteli 5. Gün embriyosu olabildiği için, embriyoların blastokist aşamasına kadar takip edilmesi, nakledilecek, rahime tutunma potansiyeli yüksek olan embriyonun daha yüksek başarıyla seçilmesini sağlamakta ve bu nedenle de gebelik oranları daha yüksek olmaktadır.
Embriyo kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden birinin de laboratuvar olduğunu unutmamak gerek. Embriyoloğun almış olduğu eğitim, tecrübe, ekipmanlara hakimiyeti, laboratuvarın teknolojik donanımı ve kalite standartları gibi etkenler de embriyo kalitesi üzerinde önemli rol oynamaktadır.
Uygun Rahim İçi Ortam
Her hastanın bireysel olarak tedaviye yanıtı farklı olduğu için bazı nadir olgularda indüksiyon süreci uzayabilmektedir. Bu sürecin uzaması rahim içi ortamın embriyoyu kabul etme şansını düşürebilmektedir.
Bunun yanı sıra rahimde yer işgal eden ve rahim iç duvarına baskı yapan myoma uteri ya da endometrial polip varlığında da gebelik oranları olumsuz etkilenebilmektedir.
Biz indüksiyon sürecinden bağımsız olarak merkezimizde bütün olgularda çatlatıcı iğne günü progesteron değerini ölçerek taze transfer yapıp yapmayacağımıza karar veriyoruz. Çatlatıcı iğne günü progesteron değeri 1.5 ng/ml’nin üstünde olan olgularda gebelik şansını artırmak adına bütün embriyoları dondurarak rahim dinlendirme sonrası dondurulmuş embriyoları çözerek transfer işlemini gerçekleştiriyoruz.
Hidrosalpenks Varlığı
Tüplerle ilgili hidrosalpenks olarak isimlendirdiğimiz rahatsızlığın olması durumunda tüpün içinde biriken ve embriyo üzerine toksik etkisi olan sıvı rahim içine akabildiği için gebelik oranlarını belirgin olarak düşürücü etkide bulunmaktadır.
Embriyo transferinin zorluğu Elbette emeklerin finalize olduğu aşama olan embriyo transferinin hekim tarafından çok nazikçe ve usulüne uygun olarak yapılması da tüp bebeğin tutma olasılığı açısından çok önemlidir.
Tüp Bebek Tutma Şansını Artırmak İçin Ne Yapılabilir?
- Tüp bebek tedavisi sonrasında başarı şansının yüksek olması için, tedavi öncesinde çiftin detaylı olarak değerlendirilmesi ve çifte özel bireyselleştirilmiş tüp bebek tedavi şemasının belirlenmesi başarı oranını arttırmak açısından önemlidir.
- Aynı zamanda tüp bebekte başarı şansını azaltabilen olumsuz faktörlerden biri olan hidrosalpenks olmadığından emin olunması,
- Rahim içinde embriyo tutunma ihtimalini azaltabilecek myoma uteri ya da endometrial polip olmadığından emin olunması,
- Uygun yumurtalık uyarımın yapılması,
- Doğru zamanda çatlatıcı iğne verilmesi,
- Laboratuvar ortamında ısı, nem ve gaz oranlarının idael düzeyde olmasının sağlanması,
- En kaliteli malzemelerle işlem yapılması,
- En son aşamada ise embriyo transferinin nazikçe ve usulünce yapılması tutma olasılığını arttıracaktır.
Anatolia Tüp Bebek Merkezi'nde uygulanan bireyselleştirilmiş tedavi protokolleri ile ilgili bilgi almak için Whatsapp hattımızdan yada aşağıdaki form üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
FARKLI DURUMLARDA TÜP BEBEK TUTMA ORANLARI
İlk Tüp Bebek Tutma Oranı
Bir çiftte, eğer kadın yaşı 30 yaş altında ise, yumurtalık rezervi normal düzeyde ise, tüplerle ilgili sorun yoksa, meni spermi kullanıldı ise ve blastokist aşamasında iyi kaliteli bir embriyo nakledildi ise gebelik şansı %58-60’lara kadar çıkmaktadır.
Ancak bu hususlarda bir farklılık olması, kadın yaşının ileri olması, kötü kaliteli embriyo nakledilmesi, tese ile edilen spermin kullanılması, rahimde yer işgal eden ve rahim iç duvarına baskı yapan myoma uteri ya da endometrial polip olması ya da tüplerde hidrosalpenks olması durumunda başarı oranları düşmektedir.
2. Tüp Bebek Tutma Şansı
Yukarıda bahsettiğimiz özelliklere sahip bir çift için gebe kalma ihtimali ilk 2-3 tüp bebek uygulamasında, uygulama başına benzer olmaktadır. Ancak ilk 2-3 uygulamada başarılı olunamadı ise, sonrasında yapılacak uygulamalarda başarı şansı bir miktar düşmektedir.
Polikistik Overde Tüp Bebek Tutma Oranı
- Polikistik over sendromuna sahip olan kadınlarda, tüp bebek tedavisinde yumurtalık uyarımı ile elde edilen yumurta sayısı, yaşıtlarından daha fazla olmaktadır. Bu nedenle de elde edilen embriyo sayısı daha fazla olmakta ve blastokist aşamasında yani 5. gün embriyo transferi yapılma ihtimali artmaktadır.
- İlaveten elde fazla sayıda embriyo olması sayesinde, embriyo transferi için en iyi kalitede olan embriyo seçilebilmekte ve gelecekte kullanmak üzere embriyo dondurma ihtimali de yükselmektedir.
- Yaşı 30 yaş altında olan, kendisine ya da eşine ait ilave bir gebe kalmaya engel yaratabilecek sorunu olmayan çiftlerde, 5. Gün tek, iyi kaliteli bir embriyo transferi ile gebelik şansı %60’lara kadar çıkabilmektedir.
- Aynı zamanda tek bir yumurtalık uyarımı ile dondurulacak mahiyette embriyo da elde edilebilmesi nedeniyle, gelecekte tekrar bebek isteği olduğunda da basit bir hazırlık protokolü sonrasında bu donmuş embriyolar nakledilebilmekte ve tekrar gebelik şansı olabilmektedir.
AMH Düşük Olanlarda Tüp Bebek Tutma Oranı
AMH hormonu, yumurtalıklardaki yumurta hücrelerinden salgılanan bir hormondur ve düzey ne kadar yüksekse yumurta sayısının o kadar iyi olduğu anlamına gelir. Genellikle ileri kadın yaşı varlığında yani 38-40 yaş sonrasında yumurtalık rezervi düşse de bazen genç yaş grubunda çeşitli nedenlerle yumurtalık rezervi erken azalabilmektedir.
Rezerv azlığı sadece yumurta sayısının azaldığı anlamına gelmektedir. Ancak yumurta kalitesinin bir göstergesi değildir. Bu nedenle rezervi düşük olan kadınlar da eğer düzenli yumurtluyorlarsa ve çifte ait ilave bir gebe kalamama nedeni yoksa kendiliğinden de gebeliği elde edebilirler. Ancak kadın yaşı ileri ise, ilave bir sorun varsa ya da kendiliğinden gebelik elde edilemedi ise oyalanmadan tüp bebek yapılması doğru olacaktır.
Tüp bebek tedavisinde rezervin azlığı yani AMH düzeyinin düşüklüğü nispetinde başarı şansı düşmektedir. Çünkü yumurtalık uyarımı sonrasında elde edilebilecek yumurta ve dolayısı ile embriyo sayısı yaşıtlara göre daha az olmaktadır. Bu nedenle de tedavi sırasında çeşitli basamaklarda iptal olma riski artmaktadır. Ancak embriyo transferine ulaşabilen kadınlarda, gebelik şansı, benzer kalitede embriyo nakledilen rezervi normal olan hastalarla aynı oranda olmaktadır.
TÜP BEBEK TUTMA BELİRTİLERİ VAR MIDIR?
Tüp bebek tedavisinde yumurta toplama gününden 14 gün sonra kanda gebelik testi yapılarak gebelik varlığı anlaşılabilir. Test gününe kadar, gebelik varlığını ya da yokluğunu gösterecek özel bir belirti yoktur.
Hafif miktarda kasık ve bel ağrısı, göğüslerde dolgunluk ve hafif miktarda karında şişlik her hasta da olabilir. Bu nedenle kanda gebelik testi yapılmadan gebelik varlığını anlamak mümkün değildir.
Ancak test gününe yakın vajinal kanama olması gebelik oluşmadığının bir göstergesi olabilir ve kanama varlığı hoşumuza gitmez. Ancak nadiren gebelik olsa dahi vajinal kanama olabildiği için, kesin sonucu öğrenmek için mutlaka söylenen günde kanda gebelik testi yapılmalıdır. İlk değerin 30 mıu/ml üstünde olması gebelik varlığının göstergesidir.
TÜP BEBEK TUTMASI İÇİN NE YEMELİ?
Tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttırmak açısından özel bir beslenme şeması yoktur. Hijyenik olan, mevsim ile uyumlu sebze ve meyvelerin yenmesine dikkat edilmesini öneririz.
Akdeniz mutfağı tarzında, sebze ve meyveden zengin gıdalarla ve zeytinyağlı yemeklerle beslenilmesi, uzun raf ömürlü katkı maddeli gıdalardan uzak durulması, çiğ et ile yapılmış gıdaların yenmemesi ve alkol ve sigara tüketilmemesi önemlidir.
TÜP BEBEK TUTMAYINCA NE OLUR?
- Tüp bebek tedavisi sonucunda gebelik elde edilemedi ise, detaylı bir değerlendirme yapılarak uygulanan yumurtalık uyarım protokolüne verilen yumurtalık yanıtı değerlendirilir. Yeni bir deneme öncesinde yapılması gerekli tetkik olup olmadığı saptanır ve ardından tekrar bir uygulama yapılması planlanır.
- Eğer çiftin dondurulmuş olan embriyosu varsa o embriyoların nakli için donma çözme uygulaması planlanır. Eğer kaliteli embriyolara rağmen gebelik olmadı ise çiftlere kromozom analizi yapılması planlanabilir.
- Daha nadiren eğer tüplerde hidrosalpenks (içi sıvı dolu tüp) şüphesi var ise HSG filmi çekilmesi de düşünülebilir.
Tüp Bebek Tutmayınca Ne Zaman Adet Olunur?
Tüp bebek tedavisi sonrasında gebelik testi gününe kadar herhangi kanama olması beklenmez. Gebelik varlığı da ancak kanda yapılan gebelik testi ile anlaşılabilir.
Bazı hastalarda gebelik gelişmedi ise vajinal kanama test gününe yakın günlerde başlayabilir. Ancak bazı hastalarda ise gebelik testi yapıldıktan sonra gebelik yok ise, kullanılan destek ilaçları kesildikten sonra birkaç gün içinde de başlayabilir.
Yukarıdaki soruların cevapları dışında tüp bebek öncesi ve sonrasına dair süreç ile ilgili merak ettikleriniz cevaplarını da aşağıdaki yazılarımızdan okuyabilirsiniz.
Tüp Bebek Öncesi
Tüp Bebek Sonrası
Anatolia Tüp Bebek Merkezi Olarak Tüm Süreçlerde Yanınızdayız!
Anatolia Tüp Bebek Laboratuvarı Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından denetlenmiş ve ISO 15189 akreditasyon belgesi ile kalitesi tescillenmiştir. Ayrıca Uluslararası Kalite Uzmanı UK Neqas'ın programını tamamlamış ve Türkiye'de güncel olarak uluslararası tüp bebek laboratuvarı standartlarına uygunluğunu tescilleyen Tüp Bebek Laboratuvarından biri olma özelliğine kavuşmuştur. Bireysel tedavi protokollerimiz hakkında bilgi almak yada bu ailenin bir parçası olmak için aşağıdaki whatsapp yada arama butonları ile bizimle hemen irtibata geçebilirsiniz