TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞI

Tüp bebek tedavisinde başarısızlık şüphesiz ki bir çok sebebe bağlı olabilir. Sebeplerini tüp bebek tutmama nedenleri sayfamızda anlatmıştık. Ancak tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, etkenler doğru şekilde belirlenir ve doğru yöntemler uygulanırsa çiftler bebek sahibi olabilirler.

TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞINDA BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİ SEÇENEĞİ

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı öyküsü olan çifti değerlendirirken daha önceki uygulamasında kaç yumurta toplandığı, kaçının olgun olduğu, kaçının döllendiği, embriyo kalitesinin nasıl olduğu gibi detayları analiz ederek ve çiftin önceki uygulamalarındaki sorunları tespit ederek ilerlemek önem taşır.  

Çünkü birincil amacımız 5. güne en iyi kaliyede,  iyi sayıda embriyo ile ulaşmaktır. Bu kapsamda tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı öyküsü olan olgularda bireyselleştirilmiş tüp bebek tedavi protokolleri kullanılması başarı açısından önemli bir unsurdur.

tüp bebek tedavisi

Sevinciniz, Sevincimiz... Anatolia Ailesine Katılan Çiftlerimiz Anlatıyor.

TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞININ NEDENLERİ

Tüp bebek tedavisinde başarısızlığa neden olan faktörleri üç ana başlıkta toplamak mümkündür.

TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞINDA KADINA BAĞLI DURUMLARDA NASIL BİR YOL İZLENİR?

Başarısız uygulamalardaki detaylar incelendikten sonra bireyselleştirilmiş tedavi protokolü oluşturmadan önce kadına bağlı başarı şansını etkileyebilecek durumları bertaraf etmek gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle,

  • Rahimin Değerlendirilmesi
  • Tüplerin Hidrosalpenks (İçi Sıvı Dolu Tüp) Açısından Değerlendirilmesi gerekir.

1. Rahim Değerlendirmesi;

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftlerde kadının değerlendirilme sürecinde rahim içi ortamın gebeliğe uygun olması önem taşımaktadır.

Bu nedenle Transvajinal ultrasonografi ile detaylı bir inceleme yapılmalıdır. Rahim iç tabakasında şüpheli bir durum var ise (polip, myom, yapışıklık, perde…vs.)  histeroskopi yapılarak çıkarılmalıdır.

Rahim içi değerlendirilmesi için en uygun zaman adetin 10.-12. günleridir. İç tabakada transvajinal ultrasonografide tertemiz bir görüntü var ise, bu olgularda, histeroskopi yapılmasının ilave bir katkısı çoğu zaman olmamaktadır.

2. Tüplerin Hidrosalpenks (İçi Sıvı Dolu Tüp) Açısından Değerlendirilmesi

tup bebekte başarı

Prof. Dr. Hakan Yaralı CNN Türk'te. Tüp Bebek'te Başarıyı Ne Belirliyor

Başarısız tüp bebek denemeleri olan olgularda kadında tüplerde sıvı birikmesinin olup olmadığına da bakılması gerekir.

Çünkü hidrosalpenks olan olgularda tüplerde biriken sıvı, rahim içine sızarak embriyoya toksik bir etki yaratmakta ve başarısız tüp bebek riskini artırmaktadır.

Bu nedenle gerek ilk tüp bebek uygulaması öncesinde gerekse de tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan olgularda, hidrosalpenks varlığında, tüp bebek uygulaması öncesi mutlaka cerrahi olarak tüpü almak ya da bu mümkün olmaz ise tüpün rahim tarafındaki kısmının bloke edilmesini planlamaktayız.

BAŞARISIZ DENEMELERDE KADINA BAĞLI DURUMLAR İLE İLGİLİ DOĞRULAR - YANLIŞLAR

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında Kadının Bağışıklık Sisteminin Değerlendirilmesi Gerekir mi?

Bu kapsamda herhangi bir test yapılması önerilmemektedir. Maalesef, hastalarımızın, herhangi bir işe yaramadığı halde, değerlilikleri çok tartışmalı bu testleri yaptırdıkları ve yine etkinlikleri gösterilmemiş ampirik tedavi seçeneklerini kullandıklarını izlemekteyiz.

Biz merkezimizde yalnızca etkinliği bilimsel olarak ispatlanmış tanı ve tedavi seçeneklerini uygulamaktayız.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında Kadının Pıhtılaşma Testlerine Bakmanın Yararı Olur mu?

Genel olarak trombofili olarak da adlandırılan bu testlerin, ne ilk tüp bebek ne de tekrarlayan tüp bebek uygulaması öncesi yapılmaları önerilmemektedir.

Yine üzülerek gözlemlemekteyiz ki, bu testler gereksiz olarak yapılmakta, saptanan bazı anormalliklerde (kaldı ki belli sıklıkta normal toplumda da bu şekilde sapmalar izlenebilmektedir) gereksiz aspirin ve kan sulandırıcı tedaviler reçetelendirilmektedir.

Bu testlerin ancak bazıları (tüm panel değil), 2 veya daha fazla düşük yapan olgularda bakılmaları önerilmektedir.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında ERA Testi Yapılmalı mı?

ERA testi Embriyo transfer zamanlaması ile ilgili bir testtir. Kadından tüp bebek uygulaması öncesi uygun bir zamanlama ile yapılan endometrial (rahim iç tabakası) biyopsi sonrası, transfer zamanının optimizasyonu sağlanır.

Örneğin geleneksel olarak, taze blastokist transferi, yumurta toplamadan sonra 5. gün yapılır iken, ERA testi sonucuna göre 6. gün de yapılabilmektedir. ancak etkinliği saptanmadığı için, dünyada yaygın bir kullanım alanı bulmamıştır.

Rahimin iç tabakası gen düzeyinde değerlendirildiğinde, bazı farklı genetik dizilimlerde (“genetik imza”), maalesef, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olmaktadır.

Her ne kadar, bu öncü bulguların daha ileri çalışmalar ile desteklenmesi gerekmektedir. Bütün dünyada, günlük hayatta bu gen dizilimlerine rutin olarak bakılmamaktadır.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında Rahim İçine Çizik Atılması İşe Yarıyor mu?

Geçmişte popüler olan bu metotta rahim içine hasar yapılarak, embriyonun daha sonra tutunmasının kolaylaştırılması hedeflenir. Günümüzde işe yaramadığı gösterilmiştir.

Bu kapsamda Avrupa Obstetrik &Jinekoloji ve Üreme Biyolojisi Dergisi’nde geçtiğimiz yıllarda yayınlanan makalenin linkini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı Olan Olgularda Rahim Dinlendirme Yapılmalı mı?

Bu yöntemde, taze transfer yapılmayıp, rahim içinin “dinlendirilmesi” hedeflenir. Ancak her olguda rutin kullanılmasının yeri yoktur.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı Olgularında Yumurtalıkların Uyarılmasında Ampirik Tedaviler Gerekli midir?

Aspirin, vitaminler, androjenler, steroidler, bitki-alternatif ilaçlar, akapunktur vb… Yukarıda adı geçen hiçbir ilacın/uygulamanın, düşük yumurtalık rezervi olan olgularda etkinliği gösterilmemiştir.

Düşük yumurtalık rezervi olan olgularda büyüme hormonu (growth hormone) etkinliği ise, az sayıda, kısıtlı sayıda hasta içeren çalışmalarda gösterilmiştir.

Kaldı ki büyüme hormonu pahalı olup, kullanımında bazı yan etkiler de gözlenmektedir. Belki bu kapsamda androjen kullanımından da ayrıca bahsetmek gerekir.

DHEA-S preperatları da, maalesef, düşük yumurtalık rezervi olan olgularda sıklıkla kullanılmaktadır. Bu preperatların etkinliği gösterilmemiş olup, üstelik cilt sivilce/yağlanma gibi yan etkilere de neden olabilmektedir.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında Kanıta Dayalı Tıp!

Rahime çizik atılması , bağışıklık tedavileri; steroid kullanımı, G-CSF ile rahim içinin yıkanması (“gebelik aşısı”), balanslama tekniği, prp uygulaması, kan sulandırıcı tedaviler (pıhtılaşma testlerinde hiçbir problem olmadığı halde), damar genişletici ilaçlar, rahimin içinin yıkanması, hCG kullanımı...

Yukarıda adı geçen hiçbir ilacın/uygulamanın etkinliği gösterilmemiştir. Çoğunun ise etkin olmadığı gösterilmiştir. Kanıta dayanmayan bu uygulamalar ile ilgili maalesef  haberler yapılmakta ve hastalar yanlış yönlendirilmektedirler.

TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞINDA ERKEĞE BAĞLI DURUMLARDA NASIL BİR YOL İZLENİR?

Tüp bebek tedavilerinde başarı ya da başarısızlığı değerlendirirken karşımıza çıkan faktörlerden biri de “sperm” parametresi idi. Nihayetinde elde edilecek olan embriyonun kalitesini belirleyen en önemli belirteç yumurta ve sperm kaliteleridir.

Ancak çiftler tarafından atlanan bir nokta var ki o da. Yumurtayı ancak gelişim gösteren ve uyarıma yanıt veren folliküller  arasından belli bir sayıda toplayabildiğimiz, spermi ise önemli ölçüde seçme şansımızın olduğu noktasıdır.

Bu noktada, mikroenjeksiyon yapılacak olan sperme karar verme aşaması yani sperm seçiminin önemi devreye girmektedir.

Peki sperm seçiminde hangi parametreler bizim için önem taşıyor?

  • Spermin Morfolojisi
  • Spermin Motilitesi(Hareketliliği)

Yetkin bir embriyolog tarafından yapılan sperm seçimi ile önemli ölçüde yüksek döllenme oranlarına erişilebilmektedir.

BAŞARISIZ DENEMELERDE ERKEĞE BAĞLI DURUMLAR İLE İLGİLİ DOĞRULAR YANLIŞLAR

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı öyküsü olan olgularda yeni bir uygulama öncesi erkeğe uygulanacak olan toz, iğne, perhiz ve bitkisel tedavinin bir yararı bulunmamaktadır.

Yine aynı paralelde erkeğe bakılan Sperm DNA Fragramntasyon testinin ya da Spermde kromozom testi (23 kromozom tayini)’nin yararı bulunmamaktadır.

Çünkü mikroenjeksiyon için sperm seçimi yapacak olan embriyolog seçmiş olduğu spermin dna hasarı olup olmadığını ya da kromozomal hasarı olup olmadığını bilmeden yalnızca morfolojik ve motilite değerlendirmesini baz alarak seçim işlemini gerçekleştirmektedir.

Eğer mikroenjeksiyon yaparken kullanılacak olan spermde dna ya da kromozom bakma şansımız olsa idi bu parametrelere bakmak anlamlı olurdu.

Bu parametrelere bakarken kullanılan kimyasal içerikli yıkama solüsyonları embriyo toksik (embriyoya zarar veren)  olduğu için tüp bebek tedavisi sırasında kullanılamamaktadır.

Bunun yanı sıra; sperm seçimi için IMSI uygulaması; meni spermi yerine testis spermi kullanılması, mikroçip yöntemi, anti-oksidan tedavi  gibi uygulamaların etkinliği gösterilmemiştir.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığında Erkekte IMSI Yöntemine Gerek Var mı?

Spermin büyütülerek detaylı incelenmesine IMSI denir. IMSI'nin tüp bebek başarısını artırdığına yönelik kanıtlar düşük kalitededir ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olgularında IMSI'nin rutin kullanımını desteklemek için yeterli değildir.

Bunun yanı sıra yapılan çalışmalarda erkek faktörlerinin neden olduğu olgularda canlı doğum oranında IMSI ile sperm seçimi yapılan olgularda herhangi bir anlamlı fark olduğuna dair kanıt yoktur. 2018’de Çin’de bir grup tarafından yapılan ve pubmed’de yayınlanan çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz.

MERKEZE BAĞLI DURUMLAR

Tüp bebek merkezleri, gerek klinik gerekse de laboratuvar donanımları ve uygulamaları bakımından birbirinden farklıdır. Bu nedenle tüp bebek merkezleri arasında iki katına varan gebelik oranlarında farklılıklar oluşabilmektedir.

Merkez seçimi bu kapsamda çok önemlidir ve tüp bebek başarı/sızlığı durumunda doğrudan etkilidir.

TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞI İLE İLGİLİ SIK SORULANLAR

Başarısız Tüp Bebek Sonrası Genetik Test Bakılması Gerekli midir?

Tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftlerin öncelikle bakılması gereken en önemli testlerden biri de kanda kromozom analizidir.  Bu grup hastalarda translokasyonlar, mozaisizm, inversiyonlar ve delesyonlar dahil olmak üzere kromozomal anormallikler genel popülasyona göre daha sık görülür.

Diğer adı karyotip analizi olan bu test, kadından ve erkekten alınan kan örneklerinden çalışılır. Karyotip analizi, kromozomların yapısal ya da sayısal olarak değerlendirilmesini içeren bir testtir.

Normal kromozom dizilimine sahip olan bir kadında 23 x’i  anneden, 23 x’i babadan almak üzere toplamda 46 xx kromozom dizilimi mevcuttur. Normal kromozom dizilimine sahip olan bir erkek ise 23 x anneden, 23 y babadan olmak üzere  46 xy kromozom dizilimine sahiptir.

Bu kromozom dizilimindeki yapısal ya da sayısal değişiklikler çoğu zaman gebe kalamama ya da düşük yapma riski teşkil etmektedir. Bu nedenle tüp bebek başarısızlığı yaşayan olgularda ilk olarak kromozom analizi bakılması önemlidir.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı olan çiftlerde Preimplantasyon Genetik Tarama (PGT) Yapılmalı mı?

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan olgularda PGS/PGT önerilse de etkinliği ile ilgili kanıt düzeyi sınırlıdır.

İleri Kadın Yaşı (38-45 yaş aralığı) ve Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı Olgularında PGT Uygulaması yapılmalı mıdır?

Yaşın ilerlemesiyle birlikte elde edilen yumurtaların sayısal ve kromozomal bozukluğa uğraması sonucu, gerek tüp bebek implantasyon başarısı gerekse de canlı doğum oranları olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu nedenle ileri kadın yaşı ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı öyküsü olan olgularda Preimplantasyon Genetik Tarama (PGT) yapılmasını önermekteyiz.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı olan çiftlerde Mitokontrial Skorlama yapılmalı mıdır?

Tartışmalıdır. Daha “sağlıklı” embriyoların metabolizmaları daha düşük, dolayısıyla mitokontrial skoru daha düşük olarak kabul edilir. PGS/PGT yapılan olgularda alınan trofoektoderm hücrelerinden (blastokistin dış, plasentayı yapan kısmı) mitokondriyal skor çalışılır.

Biz de Anatolia Tüp Bebek’de PGS/PGT olgularında mitokondrial skorlamaya baksak da, yukarıda bahsedildiği üzere geçerliliği tartışmalıdır.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı olan çiftlerde Asiste hatching (embriyonun dış çeperine çizik atılması/yarıklanması) yapılmalı mı?

Eskiden bu olgularda yoğun olarak kullanılmış olsa da, işe yaramadığı yakın zamandaki çalışmalarda gösterilmiştir.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı olgularında Kültür Sıvısına GC-CSF Eklenmesi.

Bir ticari firmanın yapmış olduğu çalışmada işe yaradığı gösterilmiş olsa dahi etkinlik ve emniyetlilik ile kaygılar ağır basmaktadır.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı olgularında  Embriyo Transferi Yapılırken Hyaluronik Asit (Embriyo Yapıştırıcı) Eklenmesi.

Yine sınırlı çalışmada işe yaradığı gösterilmiş olsa dahi, diğer çalışmalarda işe yaramadığı gösterilmiştir. Sonuç olarak gerek klinik gerekse de laboratuvar kısmında, kanıta dayalı etkinliği gösterilmiş bir seçenek, neredeyse yoktur.

Aklınızdaki Sorular İçin Bizimle İletişime Geçin!

Anatolia Tüp Bebek Merkezi 2005 yılından bu yana 20 binden fazla ailenin tüp bebek sevincine ortak olmuştur. Bu hikayelerden bazılarına buradan ulaşabilirsiniz. Bu başarıdaki en önemli etkenler ulusal ve uluslararı kalite standartlarına sahip yüksek teknoloji laboratuvarı, deneyimli ekibidir. Anatolia'da her hasta için özel tedavi uygulanır. Başarı artar, risk azalır. Bu ailenin bir parçası olmak ya da aklınızdaki sorular için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Puan Ver
24 Kişi. Ortalama puan: 3.79
İlk Yayımlanma Tarihi: 18.04.2021
Güncellenme Tarihi: 09.09.2023
Prof. Dr. HAKAN YARALI
YAZAR
Prof. Dr. HAKAN YARALI

Detaylı Özgeçmiş İçin Tıklayın

Prof. Dr. Hakan Yaralı, 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası yaptı. Halen, kısmi statüde Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda çalışmaktadır. Tüp bebek alanında hem klinik hem de laboratuvar kısmında sertifikası bulunan hekimlerdendir. 2018 yılında Turkish time tarafından, Dünyada Yankı Uyandıran İlk 100 Türk Hekim arasına seçilmiştir.